Bazı Şeyler Bazen Biraz Tuhaf Geliyor

Bazı şeyler bazen biraz tuhaf geliyor.

Filistin'de, Suriye'de bebekler kurşunlanırken gözlerimiz doluyordu.

Reyhanlı'da onlarca insan ölüp yüzlercesi yaralanırken de orada ki insanlar için yüzümüz asılıyordu.

Tarih Mısır'da ki katliama tanıklık ederken de, sonrasında yüzlerce insan idama mahkum edilirken ve bir idam mahkumu, sırf kalabalığın arasında ki küçük kızı korkmasın, üzülmesin diye gülümseyerek ölüme giderken de yüzümüz düşüyor, üzülüyorduk.

Gezi parkı olayları sonucunda yaşadığımız olayların uykumuzu kaçırması da bu yüzdendi. Çünkü biliyorduk. Taraflı medyaların çarpıtarak ya da meydanlara dökülen onlarca insanı terörist olarak göstererek verdiği olayların gerçek yüzünü biliyorduk. Yetkililer aslı astarı olmayan açıklamalar yaparken gaza ve kana bulanan insanların farkında olduğumuz için tepki gösteriyorduk.

Şimdi Soma'ya ateş düştü. O madende, o anda yedi yüze yakın işçinin olduğu söyleniyor. Resmi açıklamada şu anda iki yüz seksen küsür ölümden bahsedilse de daha yüzlerce kayıp muhtemel. İşçi yakınları perişan. Ondan fazla yakınının kaybeden de var. İki çocuğunu kaybeden de... Babasız kalan yüzlerce çocukta var orada, madenin başında çocuğundan haber alamadığı için, kendisine uzatılan mikrofona ağlamaklı sesiyle 'konuşamıyorum abi' diyen de var... Yan yana kazılan onlarca mezara bakmak bile insanın için burkuyor. Televizyonda Soma'yla ilgili haber duymaktan korkar bir haldeyim. Çünkü üzülüyorum. İçim acıyor. Ve dahi elimden bir şey gelmiyor.

Tüm bunlar olurken. Tüm bu olanlar bizi üzerken... Bizim keyfimizi kaçırırken, gözlerimizi doldururken... Duyduğumuz tüm bu haberler boğazımızda bir yumru olup kalırken... İçimiz yanarken... Tüm bunlara neden olanların keyfi nasıl kaçmıyor? Nasıl rahat uyuyabiliyorlar? Nasıl konuşabiliyorlar?

Her kim olursa olsun. Politik duruşu, siyasi görüşü, milliyeti ne olursa olsun. Onlar yüzünden, yüzlerce insanın ölmesi sonucu uykuları kaçmayan insanlar gerçekten insanlar mı?

Tuhaf.
Bazı şeyler bazen biraz tuhaf geliyor.
Gerçekten.



bu metin bu şartlar altında ölemem adlı e-kitabımda yer almıştır

Labels: ,