The Lobster

Biraz Film İzledim | 18
The Lobster



Filmin başında bir kadın arabadan iniyor ve bir eşeği vuruyor. Neden? The Lobster farklı ve biraz garip konusuyla dikkat çekiyor. Özgün bir hikaye ve neticede özgün bir filmle karşı karşıya olduğunuzu söyleyebilirim.

Çok yakın bir geleceği konu edinen filmde insanların yalnız olması yasak. Yalnız olmak ayıp, etik dışı bir şey değil. Daha da kötüsü bir çeşit suç sayılıyor.  Haliyle bu yalnız insanlar ormanın derinliklerinde, kuytularda kaçamak bir hayat sürmeye çalışıyorlar. Eğer yakalanırlarsa tutuklanıp, otele götürülüyorlar. Bu otel komik bir benzetmeyle bir çeşit ıslah evi görevi görüyor. Buraya getirilen yalnızlara 45 gün süre veriliyor ve bu 45 günlük süre içerisinde kendilerine bir eş bulmaları için son bir fırsatları oluyor. Eğer kendilerine uygun bir eş bulamazlarsa bir hayvana dönüştürülerek, ormana bırakılıyorlar.

Yalnız mısınız? Peki o halde, hangi hayvan olmak istediğinizi seçebilirsiniz... Başrolümüz David (Colin Farrell), kendine uygun bir eş bulamaması halinde ıstakoz olmayı tercih ediyor. Filmin adı da buradan geliyor.

Fakat David, tüm kuralları hiçe sayar ve yakayı ele vermemek için otelden kaçmak zorunda kalır. Hem kaçak hemde dışarıdaki yalnız bir kadına aşık olan David için işler iyice karışacaktır. Çünkü dışarıdaki yalnızların da kendilerine göre kuralları vardır.

Peki, David ne yapacak? Spoiler veriyorum, çarpıcı bir finale hazır olun. Filme noktayı bir aşığın aşık olduğu kişi için neleri göze alabileceğini ekrana yansıtarak koymuşlar.



Henüz yeni bir film olduğu için bir ödül almışlığı yok haliyle fakat muhtemelen ödül adaylıkları olacaktır. Hatta ödülde alacaktır. Bunu göreceğiz.

Son cümle: Konusu çok farklı, değişik bir filmdi ve izlerken sıkılmadan, sürekli şimdi ne olacak diyerek izledim filmi. Beğendim.

Labels: